NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
بْنُ سَعْدٍ
عَنْ جَعْفَرِ
بْنِ
رَبِيعَةَ
عَنْ بَكْرِ
بْنِ سَوَادَةَ
عَنْ
مُسْلِمِ
بْنِ
مَخْشِيٍّ
عَنْ ابْنِ الْفِرَاسِيِّ
أَنَّ
الْفِرَاسِيَّ
قَالَ لِرَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَسْأَلُ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
فَقَالَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا وَإِنْ
كُنْتَ
سَائِلًا لَا
بُدَّ
فَاسْأَلْ
الصَّالِحِينَ
Îbnu'l-Firâsî'den rivayet
edildiğine göre, el-Firâsî, Resûlullah (s.a.v.)'e:
Dileneyimmi, ya
Resûlullah? dedi. Peygamber (s.a.v.):
"*Hayır, eğer
mutlaka bir şey istemen gerekirse, salih kişilerden iste!" buyurdu.
İzah:
Nesaî, zekât
Zaruret anında salih kimselerden
istemek, verdikleri zaman başa kakmamaları, isteyeni boş çevirmemeleri ve
kazançlarının helâl olmasından dolayıdır. Evlâ olan salih kimselerden istemek
ise de salih olmayanlardan istemek de caizdir.
Hadiste dilenmekten
nefret ettirme ve ciddî ihtiyaç anında sâlih kimselerden istemeye teşvik
vardır.